Türkiye Hane Halkı Geliri
Türkiye’de hane halkı başına düşen ortalama yıllık
kullanılabilir gelir 2012'de 26.577 tl oldu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gelir ve yaşam koşulları
araştırması 2012 yılı sonuçlarını yayınladı.
TÜİK'in konuya ilişkin haber bülteni aşağıda bulunuyor:
"En zengin kesimin geliri en yoksul kesimin gelirinin 8
katı oldu
Yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son
gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %46,6 iken, en düşük gelire sahip ilk
gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %5,9 oldu.
Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı
pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre (p80/p20 göstergesi) 8 kat oldu. p80/p20
göstergesi hem kentsel yerler hem de kırsal yerler için 7,2 olarak
hesaplandı.
Gelir dağılımında bir önceki yıla göre 0,002 puanlık bir
iyileşme oldu
Gelirin nüfusa dağılımındaki eşitsizliğin grafik gösterimi
olan lorenz eğrisinde bir önceki yıla göre gelir dağılımında önemli bir
değişim olmadığı eğrilerdeki çakışma ile görüldü.
Ortalama yıllık hane halkı kullanılabilir geliri 26 577 tl
oldu
Türkiye’de hane halkı başına düşen ortalama yıllık
kullanılabilir gelir 26 577 TL iken, ortalama yıllık
eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir 11 859 TL olarak hesaplandı. İstanbul bölgesi 16 126 tl ile ortalama
yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu,
14 160 TL
ortalama gelir ile Batı Anadolu bölgesi izledi. en düşük
ortalamaya sahip bölge ise 5 870 tl ile Güneydoğu Anadolu bölgesi oldu.
Toplam gelir içinde maaş-ücret gelirleri en fazla payı aldı
Maaş-ücret gelirleri %46,5’lik oranla toplam gelir
içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu %20,4 ile müteşebbis gelirleri ve %20 ile
sosyal transferler izledi.
Sosyal transferlerin %92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları
oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde %18,4’lük paya
sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı %1,6 olarak belirlendi. Müteşebbis
gelirlerinin ise %66,7’sı tarım-dışı gelirlerden oluştu.
Nüfusun %16,3’u yoksulluk sınırının altında kaldı
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelirleri kullanılarak
çeşitli göreli yoksulluk sınırları (eşdeğer hane halkı kullanılabilir
medyan gelirin %40, %50, %60 veya %70’ine göre) hesaplandı.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin %50’sı
dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun %16,3’u yoksulluk
riski altında kaldı. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk
sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran %13,8 iken, kırsal yerlerde %16,3 oldu.
Sürekli yoksulluk riski altında bulunanların oranı %16 oldu
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan "sürekli
yoksulluk" oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski
altında olanlar olarak tanımlanmaktadır. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında
eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin %60’i dikkate alınmaktadır. Buna
göre, hem 2011 hem de 2012 yıllarında sürekli yoksulluk riski altında
olanların oranı %16
olarak hesaplandı.
Yaşam koşulları göstergeleri çoğunlukla iyileşti
Kurumsal olmayan nüfusun;
• Kendine ait konutta oturanların oranı %60,6 oldu.
• %40,6’sı konutunda "sızdıran çatı, nemli duvarlar,
çürümüş pencere çerçevesi vb." sorunlar olduğunu beyan etti.
• %46,6’sı oturduğu konutta "izolasyondan dolayı ısınma
sorunu" yaşadı.
• %61,3’u hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut
alımı ve konut masrafları
dışında) olduğunu beyan etti.
• %85,9’u "evden uzakta bir haftalık tatili",
%61,8’i "beklenmedik harcamalarını" ve %78,8’i "yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme
ihtiyacını" ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etti.
Maddi yoksunluk oranı bir önceki yıla göre düştü
Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı
olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da
mahrum olma durumunu tanımlayan "maddi yoksunluk" oranı 2011 yılında
%60,4 iken 2012 yılında %59,2 olarak hesaplandı. "